21 Ocak 2011 Cuma

AYAKTA UYUTULUYORUZ!


AYAKTA UYUTULUYORUZ!
Bundan yaklaşık 1 yıl kadar önce Türkiye’de ki antrenörlük sistemini eleştiren ve muhakkak ki düzenlenmesi gerektiğine işaret eden bir yazı yazmıştım “hak aramak” başlığı altında. Bu yazıyı yazarken sesimi duyurabileceğim kitlenin hiç bu kadar büyük olabileceğini düşünmemiştim. Öncelikle yazıyı, Sporx.com editörlerinden Sayın Esat Dergi köşesine taşımış, NTVSPOR’dan Sine Büyüka Twitter üzerinden bu yazının bir çok takipçisine ulaşmasını sağlamış ve sayın Ersin Düzen’de merak ettiklerinin cevabını alarak bunun yine o dönemde çalıştığı NTVSPOR’un programlarından “Spor Servisi’inde” yayınlanmasını sağlamıştı. Bu programın iki değerli yorumcusu Sayın Fuat Akdağ ve Sayın Mehmet Demirkol, bu meselenin çok önemli olduğunun altını çizmiş ve dakikalarca CANLI yayında bizlerin sesini bir şekilde spor kamuoyuna iletmişlerdi.

1 yıl geçti üzerinden. 4 ila 5 yıl kadar Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulları’nda eğitim alan “meslektaşlarım” onların okul sonrasında atılacakları bu hayatta Türkiye Futbol Federasyonunun adaletli olmasını bekledi durdu. Çünkü aldıkları 4 ila 5 yıllık eğitimin sonunda elimize aldığımız UEFA B lisansının bu eğitimi almadan, sadece 1 yıl bile profesyonel olmuş her hangi bir futbolcu tarafından alınabiliyor olmasına tahammül edemiyordu. Bu konuyla ilgili okul yönetiminde başımızda bulunan hocalarımız ve TFF bünyesinde çalışan akademisyen hocalarımız birçok toplantı yaptı, fakat bir sonuç elde edemedi.

Bir sistem düşünün ki, 4-5 yıl akademik eğitim ile yetiştirdiğiniz VASIFLI elemanın yerine, TOPLAM SÜRESİ neredeyse 3 ay etmeyen kurslardan yetişmiş ANTRENÖR ADAYLARINDAN düşük bir derecede diploma sahibi olacak. Az önceki yazdığım satırları yanlış okumadınız. Türkiye Futbol Federasyonu’nun 23.12.2010 tarih ve 99 sayılı toplantısında kabul edilen Antrenör Lisans Kursları Talimatı’na göre Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu’ndan mezun olmuş bir öğrenci bu yıla kadar UEFA B lisansı alırken, bu lisansı TFF C’ye düşürmüşlerdir!! Yine aynı toplantıda ise 1 SENECİK bile profesyonel olmuş bir futbolcunun alabileceği lisans yine UEFA B olarak belirlenmiştir.

Bir ülke düşünün ki, eğittiği insanları hor gören, onları hiçe sayan ve hep kendi mutfağındakileri doyuran GERİSİ ne yaparsa yapsın diye düşünen bir ülke…

Bu yazıyı buraya kadar sabırla okuyan herkesin elini vicdanına koyması gerekiyor. Yıllarca bilimden uzak antrenörlerle çalışan bu ülkenin bunca yıl neden çok başarılı sporcular yetiştirmediğini sorgulaması gerekiyor! 70 milyonun üzerinde ve inanılmaz boyutta bir genç nüfusa sahip bu ülkenin BİLİNÇSİZ, BİLGİSİZ antrenörler eşliğinde NİCE yetenekli gencin nasıl harcandığına artık göz mü yumacaksınız? Hocalarından gördüklerini yedekleyerek, doğru yanlış bilmeden HER YAŞ KATEGORİSİNE biraz azaltıp, biraz çoğaltarak antrenman yaptıran zihniyetle NEREYE gitmeyi planlıyorsunuz yahu!!!

Ege Üniversitesi 4.sınıf Futbol Antrenörü adayıyım, değerli arkadaşlar. Son sınıf öğrencisiyim yani. Bu yıl okuluma başlarken, alacağım diplomanın üzerine inşa ettiğim planlarımın soğuk bir Aralık gecesi, bu ülke futboluna yön veren birkaç kişi tarafından nasıl köreltildiğine tanıklık ettim. Benim gibi, ailesinin zor durumuna rağmen eğitimi için, gece gündüz çalışan, bu ülke içerisinde “BÜYÜK ADAM OLMAK İSTEYEN” nice, gerçekten bilgili antrenör adayıyla nasıl dalga geçildiğine tanıklık ettim.

Türkiye Futbol Federasyonu çok büyük bir yanlış içine girmiştir. Bu sistem içerisinde Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulları’ndan yetişmekte olan antrenör adayları sindirilmek istenmektedir. Yıllarca futbol camiasında birbirlerini kayırarak sürdürdükleri bu düzen içerisinde kafası çalışan, yükselmeyi hedefleyen, bilim ışığında sporcuları yetiştirmeyi isteyen antrenörleri durdurmak istemişlerdir. NE YAZIK Kİ, bu yazı bizim sesimizi duyurmaz ise bunu başaracaklardır. Benim gibi, bu işe hırsla ve tutkuyla bağlı birçok arkadaşım hakkını aramaktadır. Fakat bu iş 3-5 kişiyle mümkün olmayacaktır. Dilerim, sporu seven, bu işin özendiğimiz Avrupa ülkeleri düzeyine ulaşmasını, o nitelikte oyuncuların yetişmesini arzulayan nice arkadaşımız bizim sesimizi duyurmaya yardımcı olacaktır.

Saygılarımla,
Hakları elinden alınmış, hayalleri çalınmış, sindirilmek istenmiş bir antrenör adayı.

TOLGA YALÇIN.

9 Ocak 2011 Pazar

goal by tuncay sanli

Bugün oynanan Stoke City - Cardiff maçında takımını 1-0 yenik durumdan beraberliğe taşıyan golü atan Tuncay Şanlı'ya golden hemen sonra Stoke City taraftarının tezahuratları ne kadar güzel :)

Bizim tribünlerden biraz araklama gibi gözükse bile bununla gururlanmamak elde değil :)

Darısı nice Türk oyuncusuna!